iskele

DENİZİN ÜSTÜNDE BİR BALKON. 

​

MAVİŞEHİR VE KOMŞUSU SEDEFKOY NE YAZIK Kİ DENİZ FUKARASIDIR. HELE SEDEFKOY'DAN AYAĞINIZI BİLE SOKAMAZSINIZ. YAĞ RENGİ YOSUNLAR TÜM SAHİLİ İŞGAL ETMİŞTİR. MAVİŞEHİR'İN DENİZİ İSE HİÇ OLMAZSA ÇOCUKLARI EYLER. HALİYLE DİYEBİLİRİZ Kİ BU, SEYİRLİK BİR DENİZDİR. UZUN SAYILIR BİR İSKELE BİNER SIRTINA. SABAH VE ÖĞLE VAKİTLERİ PEK UĞRAYANI OLMAZ. TEK TÜK ÇOCUKLAR GÖRÜLÜR BAZEN TURUNCU KOLLUKLARIYLA. BAZEN DE BALIK TUTMAYA HEVESLİLERİ GÖRÜRÜM. NE YAZIK Kİ BALIKÇILARI DA DOYURMAZ. GÜNEŞİN BATMASINA YAKIN HEPTEN BOŞALIR FAKAT BİRKAÇ SAAT SONRA SİLÜETLERİ GÖRMEYE BAŞLARSINIZ. EVVELDEN BİR LAMBAYLA AYDINLATILMIYORDU. SONRADAN İCAD OLDU. İSKELENİN TADINI KAÇIRAN DA BU OLDU ZİRA İSKELE GECELERİ DENİZİN ÜZERİNDE KARA BİR BULUT GİBİYDİ VE BU BULUTUN İÇİNDE SAKLANMAK GİBİSİ YOKTU. EKSERİYETLE GİTAR SESLERİ DUYULURDU. BUNA POŞET HIŞIRTILARI, BİRBİRİNE DEĞEN ŞİŞELERİN PARLAK TIKIRTILARI, İNSAN SESİ VE YAŞ AHŞAP ÜZERİNDEKİ ADIMLARIN TOK SESLERİ KARIŞIRDI. UZAKTAN BAKTIĞINIZDA İSKELE KALABALIK MI TENHA MI SEÇEMEZDİNİZ. GİTAR SESİNE DOĞRU YÜRÜR, İSKELENİN YARISINA GELİNCE, BAĞDAŞ KURMUŞ YÜZLERİN SİZE DÖNDÜĞÜNÜ FARK EDERSİNİZ. SİZ BU KARANLIĞA HENÜZ GİRMİŞ OLDUĞUNUZ İÇİN SİZE BAKAN YÜZLERİ SEÇEMEZ, BU BAĞDAŞ KURMUŞ SİLÜETLERDEN BİRİNİN SİZİ TANIMASINI, SİZE İSMİNİZLE SESLENMESİNİ BEKLERSİNİZ. SESLENEN OLMAYINCA GÖZLERİNİZİ İYİCE KISAR VE BU YÜZLERİ TANIMAYA ÇALIŞIRSINIZ. BU SÜRE NE KADAR UZARSA O KADAR CAN SIKICI OLUR. BEN HEMEN BİR KARARA VARIR, ÇOĞUNLUKLA DA OTURUVERİRDİM BİRİLERİNİN YANINA. ZAMAN İLERLEDİKÇE SİZ DE O KALABALIĞIN PARÇASI OLURSUNUZ VE SİZE DOĞRU GELEN YENİ YABANCILARI İZLERSİNİZ. YARIYA KADAR GELİP GERİ DÖNENLERİ TANIRDIM. GÜN BATIMIYLA BERABER KOLLARINI ARKADA KAVUŞTURARAK, MAVİŞEHİR'İ BOYDAN BOYA BİRKAÇ KEZ ARŞINLAYAN İNSANLARDIR BUNLAR. GEZDİKLERİ, GÖRDÜKLERİ BU YERLERİN DİLİNİ ANLAMAZ, BİR RUHU OLDUĞUNA İNANMAZLAR. İSKELE DAHİL HER YERİ DİDİKLER, NİHAYET SAHİLDEKİ BANKLARDAN BİRİNE KURULUR, ÇEKİRDEKLERİNİ ÇİTLERLER. KİMİLERİ DE YARIYA KADAR GELİR, OTURUR VE İSKELENİN BİR ORASINA, BİR BURASINA ABANIR, SIKILIR GİDERDİ.BİR YERDEN SONRA SANKİ MEVCUT TAMAMLANMIŞ GİBİ, GELEN GİDEN KESİLİR VE BU DAĞINIK KALABALIK YAVAŞ YAVAŞ KAYNAŞIR. İSKELENİN EN GÜZEL SAATİDİR BU. ATATÜRK PARKI'NDAN KAHKAHALAR DUYULUR. KUMSALIN ARDINDAKİ ÇOCUK PARKINDAN SARHOŞLAR AYRILIYORDUR. BOŞ SALINCAKLARIN SESİ DUYULUR. PLASTİK SANDALYELER TERS ÇEVRİLİR ÇAYIRDA. İNSAN SESLERİ HEPTEN DURULUR. İSKELENİN İNLEMESİ VE GİTAR SESİ KALIR SADE. BU FASIL DA BİTİNCE KÜNYE ALIŞVERİŞİ YAPILIR. İSİM ALIŞVERİŞİ GEREKSİZDİR  ZİRA SESLER VARDIR, SURETLER YOKTUR. ERTESİ SABAH KARŞI KARŞIYA DA GELSENİZ BİRBİRİNİZİ TANIMAZSINIZ. HERKES OTURDUĞU APARTMANIN İSMİNİ SÖYLER. BU, İSMİNİZDEN DAHA AKILDA KALICI VE ÖNEMLİDİR; TACİSER 28, YAKAMOZ 9, MARTI 14, GÜLE GÜLE 29... NİHAYET İNSAN SESLERİ DE DURULUR. RÜZGAR VE DENİZİN SESİNİ DUYARSINIZ. MEVCUT AZALIR, GECENİN SONU GELİR. FIRINDA SICAK EKMEK VARDIR. BİR TANESİNİ KAPAR, SOKAĞINIZA DOĞRU YÜRÜRSÜNÜZ. BU SAATTE DE AYAKTA OLANLAR VARDIR. HEPSİ DE BALKONDADIR. KİMİ SIRTINI SOKAĞA DÖNMÜŞ, SALONDAKİ TELEVİZYONUN RENKLERİ YÜZÜNE VURURKEN UYUKLAMAKTADIR; KİMİLERİ FISILTIYLA SOHBET ETMEKTEDİR; KİMİLERİ İSKAMBİL KAĞITLARIYLA FAL BAKMAKTADIR. BALKONDAN TAŞAN CILIZ SESLERE ADIMLARINIZIN SESİ KARIŞIR. GÖZLÜKLERİ ÜZERİNDEN SİZİ SÜZERLER. GENÇSİNİZDİR. HAYAT TATLIDIR.