üç okaliptus

KUMSALIN EN GÖZDE YERİDİR.  GÜN BATAR BATMAZ HERKES EVLERİNE ÇEKİLİR, BALKONDAKİ MASALARINA TABAK, ÇATAL TAŞIR BU SAATLERDE. BİRİSİ SALATAYI HAZIRLAR, DİĞERİ KARPUZ KESER, ÖTEKİSİ TELEVİZYON BAŞINDADIR YAHUT BALKONUN KÖŞESİNDEN SOKAĞI DİKİZLER.. SEVGİLİNİZLE BU TENHADA GİZLİCE BULUŞMAK İÇİN BUNDAN İYİ BİR ZAMAN OLAMAZ. KİMSEDEN SAKLANMAYA, KİMSEDEN KAÇMAYA GEREK YOKTUR. SİZDEN BAŞKA BİR TEK BALIKÇILAR OLUR. ONLAR DA ARTIK YOK. HELE BİR ABLA VARDI Kİ, AKŞAMÜSTÜ KUMSALIN ORTA YERİNE ÇÖREKLENİR, MAVİ KOVASINI SAĞ YANINA KOR, MELTEM MARKA SİGARA İÇER, OLTASINI SUYA SALAR VE HAVA İYİDEN İYİYE KARARINCAYA DEK BALIK TUTARDI. GÜNEŞİN BATMASINA YAKIN OKALİPTUSLARIN ALTINI TUTAR, BU BALIKÇI ABLAYI İZLERDİM. HEYECANIMI BASTIRMANIN, ZAMAN GEÇİRMENİN EN İYİ YOLUYDU BU. 

​

ÜÇ KOMŞU OKALİPTUSTAN BİRİ DUVARIN GERİSİNDEDİR. BU KÖŞEDE BİR DE MERDİVEN VARDI EVVELDEN. SEDEFKOY'A GİDEN YOLA ÇIKARDI. HER NE KADAR KULLANILMASA DA –ÇÜNKÜ HERKES BİLİR Kİ AŞAĞIDA MUHAKKAK İKİ SEVGİLİ VARDIR- TEDİRGİN EDERDİ YİNE DE DİBİNDE OTURANI. YIKMIŞLAR O MERDİVENİ. SONRA DA AĞAÇLARI KESTİLER. ALLAH'TAN ARSIZ AĞAÇLAR. KÜSMEDİLER, TEKRAR BÜYÜDÜLER.